19 Mayıs 2016 Perşembe

Sözleşmesi Bitenler

Üç büyüklerin kadrolarında görmek isteyebileceği ve sezon sonunda bonservislerini eline alacak oyuncuların bir listesini yaptım. Bakalım Eylül ayına dek bu isimlerden Türkiye’ye gelen olacak mı?

·         Martín Cáceres
Juventus’un Uruguaylı defans oyuncusu. 29 yaşında, yani Türkiye ligini tercih etmeyi düşünebileceği yıllara gelmiş. Bu sezon İtalya Ligi’ni zirvede bitiren Juve’de pek forma şansı bulamamış; lig ve kupada toplam 9 maçta oynayabilmiş. Aynı şekilde bir önceki sezonda da 14 maçta forma şansı bulmuş. Juventus gibi sezonda 50+ müsabaka oynayan bir takımın oyuncusu için bunlar çok düşük rakamlar. Az forma şansı bulmasının asıl sebebi performansı değil, geçirdiği sakatlıklar. Bu sezon sakatlıkları sebebiyle kaçırdığı maç sayısı 33!
Üç büyük kulübün de stoper rotasyonlarında problemler bulunduğundan, sağlıklı bir Caceres her üç takımda da önemli katkılar verebilecek bir oyuncu. Özellikle Uruguay milli takımında uzun süredir Muslera birlikte oynadıkları düşünüldüğünde Galatasaray için bir fırsat transferi olabilir. Ancak sonuçta iki sezondur sakatlıktan başını kaldıramamış bir oyuncu, bir dizi sağlık testine sokmadan transfer etmek büyük bir hata haline dönebilir.

·         Miguel Veloso
Dinamo Kiev’in 30 yaşındaki Portekizli orta saha oyuncusu. 2012’de Genoa’dan transfer edildikten sonra senede 30 maç ortalamayla oynamış, istikrarlı bir oyuncu. Kiev ile biri bu sezon olmak üzere iki de şampiyonluk yaşadı. Ayrıca Portekiz milli takımına düzenli olarak çağırılıyor ve forma giyiyor. Tip olarak Emre Belözoğlu’na benzettiğim bir oyuncudur. Orta sahada kalıplı bir oyuncu olmamasına karşın terinin son damlasına kadar savaşır. Toplu oyunda da etkili olabilen, pas oyununa rahatlıkla ayak uydurabilecek bir isim. Aslında ondan beklentiler Avrupa’nın daha büyük kulüplerinde oynamasıydı ancak bunu gerçekleştiremedi.
Dört sezondur Ukrayna gibi sert bir ligde, Kiev gibi şampiyonluk baskısının olduğu bir takımda istikrarlı olarak oynuyor. Bu sebeple özellikle Galatasaray ve Fenerbahçe kadrolarında çok büyük bir etki gösterecektir. Yaşı itibariyle de artık Türkiye’yi tercih edebilecek bir konumda olduğunu düşünüyorum. Aslında orta sahasında çok büyük sıkıntılar yaşayan Galatasaray için kaçırılmaması gereken bir fırsat ancak Veloso’nun Avrupa kupalarından men edilmiş ve maaş bütçesinde üst sınır bulunan Galatasaray’a transferi bence büyük sürpriz olur. Fenerbahçe fırsatı değerlendirirse bu sezon Diego ve Souza ile kapatamadığı iki yönlü orta saha açığını Veloso ile doldurup rahatça arkasına yaslanabilir.

·         Fernando Torres
Bu sezon Atletico’nun Milan’dan kiralık olarak oynattığı 32 yaşındaki İspanyol yıldız. Martinez’in Çin’e satılmasından sonra takımın birinci forveti haline geldi, Simeone ona 43 maçta forma vermiş, o da 12 gol 5 asistlik katkı yapmış. Bu doğrultuda Atletico’nun, Milan ile sözleşmesi biten bu oyuncusuyla kontrat yaparak devam etmesi hiç de küçük bir ihtimal değil. Ancak Simeone’nin elinde Griezmann gibi bir yıldız ve Correa ile Vietto gibi genç, potansiyelli forvet oyuncuları bulunuyor. Ayrıca Villareal’e kiralanan Leo Baptistao da (eğer satın alma opsiyonu kullanılmazsa) geri dönecek. Atletico’nun Simeone sonrası yönetiliş şeklini düşündüğümüzde 32 yaşındaki Torres ile kontrat yaparak devam etmeleri benim için büyük sürpriz olur.
Yine üç büyüklerin üçünün de transfere ihtiyaç duyduğu bir bölge. Tabii Beşiktaş Gomez’i takımda tutabilirse böyle bir transfere gerek kalmaz. Ancak Fenerbahçe’nin de ihtiyacı olan forvet tipi Torres ile örtüşmüyor. Zaten Van Persie gibi pahalı ve yaşlı bir star varken bir benzerini yüksek maliyetle getirmeyi deneyeceklerini sanmıyorum, hele ki aldıkları son İspanyol forvet düşünülürse. Galatasaray’ın da Torres’in ismine harcayacak parası olduğunu düşünmüyorum. Bana kalırsa Torres ABD futbol ligi takımlarından birine transfer olacak.

·         David Villa
Bir başka İspanyol yıldız forvet. Artık 34 yaşında ve geçtiğimiz sezon Avrupa kariyerini sonlandırarak New York City’nin yolunu tuttu. Bence bu saatten sonra Doğu Avrupa’ya dönmesi imkansız. Amerika’da devam edecektir. Ancak 1 Temmuz itibariyle o da boşta.

·         Gregory van der Wiel
28 yaşındaki Hollandalı sağ bek oyuncusu. Etkileyici Ajax kariyerinin ardından elit bir sağ bek olarak büyük takımlarda yıldızlaşması bekleniyordu. Transfer olduğu PSG’de dört yıldır ortalama 35 maçta oynadı. Yaptığı gol ve asist katkısı da bir bek oyuncusu için gayet ideal. Ancak Fransa liginde PSG’nin hegemonyasını hesaba kattığımızda bu rakamlar elit takımlarda devam edebilmesi için çok da yeterli değil. Çünkü özellikle Şampiyonlar Ligi üst turlarında ve güçlü rakipler karşısında iyi performanslar gösteremedi. Bu sebeple PSG’nin onunla devam edeceğini zannetmiyorum.
Beşiktaş ve Galatasaray için sağ bekte sınıf atlatacak bir transfer olur. Nitekim iki takımda da bu bölgeden beklenen verim alınamıyor. Ancak Wiel çok maliyetli bir oyuncu. Galatasaray için zaten çok savruk bir harcama olacaktır ama Beşiktaş Şampiyonar Ligi’ni düşünerek şansını deneyebilir. Fenerbahçe’nin ise sağ bek ihtiyacı yok. Yine de van der Wiel’in Türkiye’ye transferi bence pek mümkün değil.

·         Felipe Pardo
Olimpiakos’un 25 yaşındaki Kolombiyalı kanat oyuncusu. Yıldızı Braga’da parlamış bir oyuncu. Fiziksel olarak kuvvetli ve skora etki eden tarzda bir yapısı var. Ancak istikrarsız ve tek yönlü bir hücum silahıdır. Olimpiakos’ta 31 maçta oynayıp 8 gol 7 de asist yapmış. Kötü rakamlar değil ancak oyun tarzı bakımından üç büyüklerde iş yapabilecek bir oyuncu olduğunu düşünmüyorum.

·         Roman Neustädter
Schalke 04’te dört sezondur forma giyen 1.90 boyunda, 28 yaşındaki Rus stoper ve ön libero. Dört sezondur Schalke gibi Almanya’nın iddialı ekiplerinden birinde harika bir istikrar ile sezonda ortalama 40 maç oynayan bir oyuncu. 28 yaşında olmasına rağmen müthiş tecrübeli bir isim. Schalke bu 4 sezonun üçünde Şampiyonlar Ligi’nde en iyi 16 takım arasına kaldı ve Roman bu maçların tümünde 90 dakika oynadı. Geçtiğimiz sezona dek onu sıklıkla ön libero pozisyonunda izledik. Hatta 2012-2013 sezonunda Galatasaray’a elendikleri iki maçta da ön liberoda görev yapmıştı. Pozisyon bilgisi ve sertlik yönünden üst düzey bir oyuncu olsa da topa hükmeden bir takımda orta saha oynarken çabuk olmaması ve şut tehdidi bulunmaması sebebiyle çok da verimli olması beklenemez. Ancak bu sezonun neredeyse tamamında stoperde oynadı ve bence kendini buldu.
Fellik fellik stoper arayan üç büyüklerin kapısında yatması gereken bir oyuncu. Beşiktaş’ta Rhodolfo ve Fenerbahçe’de Kjaer ile benzer yönleri çoğunlukta olduğundan onlar daha farklı özellikte stoperlere yönelebilir tabii ki ancak Galatasaray için adeta aranan kan diyebiliriz. Roman’ı bonservis ödemeksizin transfer edip takımına kazandıran takım bana kalırsa defansını sağlama almış demektir. Ancak onu en verimli yaşlarında Türkiye’ye getirmek için önemli bir yıllık ücretin gözden çıkarılması gerektiği kesin.

·         Riccardo Montolivo
Yıldızı Fiorentina’da parlayan ve son dört yıldır Milan’da oynayıp kaptanlığa yükselmiş olan 31 yaşındaki İtalyan orta saha oyuncusu. Gerçekten çok dengeli ve tecrübeli bir oyuncu. Onu İtalyan orta sahalar arasında Pirlo ekolünü benimsemiş bir futbolcu olarak tanımlayabiliriz. Bu sebeple yanında fiziksel potansiyeli üst düzey ve argoda ‘ciğersiz’ olarak tanımlayabileceğimiz bir partneri bulunmadığında iyi yönlerinden çok defoları ile karşılaşabileceğiniz tipte bir orta saha oyuncusu. Türkiye ligine uyum sağlaması bence zor gözüküyor. Ancak Milan’da kazandığı paraları bu saatten sonra Batı Avrupa’da yakalaması zor. Bu sebeple Türkiye onun ilgisini çekiyor olabilir.

·         Havard Nordtveit
2011’de Borussia Mönchengladbach birinci takımına yükselen ve 5 yıldır orta sahada düzenli olarak forma giyen 25 yaşındaki Alman oyuncu. Aslında bu oyuncunun artık Türkiye’ye bedelsiz olarak transfer olma ihtimali yok çünkü Bilic’li West Ham ona çoktan imza attırdı. Ancak yine de listeye yazmak istedim çünkü özellikle de Galatasaray, Nordveit’e imza attıramayarak arayıp da bulamayacağı bir fırsatı kaçırmıştır. Bu yaşında böyle bir tecrübe sahibi ve aynı zamanda tam da takımın orta sahadaki ihtiyacı olan tipteki yapısıyla Galatasaray için bulunmaz bir Hint kumaşıydı. Belki de teklif yapılmış ancak Nordtveit Avrupa’da olmayan bir Galatasaray’ı tercih etmemiştir, bu da olası. Fakat eğer gözden kaçırıldıysa gerçekten büyük bir idari hatadır.

·         Junior Hoilett
Dört sezondur QPR’da forma giyen 25 yaşındaki Jamaika asıllı Kanadalı oyuncu. Özellikle 2011-2012 sezonunda Blackburn’de gösterdiği 7 gol 7 asistlik performansla dikkat çekmişti. O yıllarda sol bekte de değerlendiriliyordu ancak QPR’da çoğunlukla sol kanadın hücum bölgelerinde kullanıldı. QPR’ın Premiere Lig’de oynadığı sezonlarda daha az forma şansı bulmuş olsa da sezonda ortalama 30 maç ve üzerinde oynuyor. Atletik özellikleriyle ön plana çıkan bir oyuncudur. Üç büyüklerde ilk on bir oyuncusu olarak katkı vermesi bana kalırsa kolay değil ancak rotasyonu kuvvetlendirmek adına düşünebilecek bir isim. Yaşı itibariyle de gelişime açık bir futbolcu. “Kanadalı adamdan futbolcu mu olur” diyenler varsa da referans olarak göstereceğim isim Atiba olur. Fiziksel özellikleriyle ön plana çıktığı için ligimize uygun bir futbolcu olduğunu düşünüyorum.

·         Sofiane Feghouli
Valencia’nın 26 yaşındaki Cezayirli yıldız oyuncusu. Geçtiğimiz yaz Fenerbahçe’nin onu transfer etmek için uzun süre uğraştığını biliyoruz. Ancak kulüpler anlaşamayınca Fenerbahçe Markoviç’i kiralamayı tercih etmişti. Şimdi ise Markoviç’ten verim alınamadı ve muhtemelen Liverpool’a dönecek ve Feghouli de Valencia ile sözleşme uzatmadı ve sezon sonu serbest kalacak. Yani her şey bu transferin gerçekleşmesi için müsait gözüküyor. Bonservisi elinde olacağından Türkiye’ye gelmek için oldukça yüksek bir yıllık ücret talep edecektir. Fenerbahçe ya da diğer büyük kulüpler bunu ödemeyi göze alırsa önemli bir yıldızı ideal bir yaşta kadrosuna katmış olur. Tek soru işareti ise bu sezon yaşadığı sakatlık ve sezon sonu kadro dışı bırakılması sebebiyle çok maç kaçırmış olması.

·         Leandro Damiao
Bu sezonu Real Betis’de geçiren 26 yaşındaki Brezilyalı forvet oyuncusu. Özellikle çok genç yaşlarda Internacional’de gösterdiği performansla Avrupa kulüplerinin takibine girmişti. Ancak her geçen sezon performansı biraz daha düştü. Bu sezon bedelsiz olarak transfer olduğu Betis’de ise sadece üç maça çıktı ve gol atamadı. Çok yüksek gol rakamları zaten hiçbir zaman olmadı ama pivot santrafor olarak nitelendirdiğimiz tanıma uyduğu ve Brezilyalı olduğu için ondan beklentiler hep yüksekti. Garanti ücretin minimumda tutularak performansa dayalı bir sözleşme yapılması halinde bir fırsat transferi olabilir. Ancak İspanya gibi pasa dayalı ve akışkan oyunun oynandığı bir ligde bile performans veremeyen bir forvetin Türkiye’de pek de etkili olabileceğini düşünmüyorum.

·         Darijo Srna
Shakhtar Donetsk’in 34 yaşındaki Hırvat kaptanı. 2003’ten bu yana Ukrayna’da Lucescu ile birlikte kazanılmadık kupa bırakmadı. Gerek kulüp takımı gerek milli takım tecrübesi inanılmaz. Ukrayna gibi bir ligde sert zemin ve savunma takımlara karşı oynamasına rağmen tam bir asist makinası. Ligimize gelirse Cicinho’nun Sivas’ta yaptığı etkiyi üç büyüklerde yapabileceğini tahmin ediyorum. İnanılmaz istikrarlı bir oyuncu olduğundan Türkiye’de en az iki sezon daha katkı verebileceğini düşünüyorum. 34 yaşında Avrupa’da çok iyi bir sözleşme bulamayacağı aşikar, iç savaş sebebiyle Ukrayna’ya veda etmesi de büyük bir ihtimal. Yani eğer Arap yarımadası, ABD veya Çin liglerini tercih etmek için birkaç yıl daha beklemek niyetindeyse Türkiye onun için cazip olabilir.

·         Tom Huddlestone
Üç sezondur Hull City’de forma giyen 29 yaşındaki İngiliz defansif orta saha oyuncusu. Uzun boyu ve güçlü fiziği ile etkili olan bir futbolcudur. Bir dönem Tottenham’da yakaladığı form ile İngiltere milli takımına kadar yükselmişti ancak o seviyelerde tutunamadı ve son 5 yıldır alt seviyelerde oynuyor. Özellikle Galatasaray’da defansif orta saha bölgesi bomboş olduğu için o rotasyonda değerlendirilmek üzere düşünülebilir. Ancak İngiliz futbolcuların ada dışına çıkmayı pek tercih etmediği ve çıksa da başarılı olamadığını biliyoruz.

·         Gaston Ramirez
Geçtiğimiz sezonlarda Galatasaray ile adı anılmış olan 25 yaşındaki Uruguaylı orta saha oyuncusu. Özellikle 2012 yılında İtalya’da yaptığı çıkış ile isminden söz ettirdi ve büyük beklentilerle Premier Lig’e transfer oldu. Ancak orada dönemsel olarak formsuzluk ve sakatlıklar sebebiyle düzenli olarak forma giyemedi ve beklenen patlamayı yapamadı. Ancak hala 25 yaşında olduğunu da unutmamak gerek, gelişime hala açık ve hala Uruguay milli takımının bir mensubu. Üç büyüklerde patlama yapmaya müsait bir oyuncu olduğunu düşünüyorum ancak Beşiktaş’ın bir ofansif orta sahaya ihtiyacı yok. Galatasaray Sneijder’e sahip ve elinde Bilal ile Çolak varken, hem de diğer pozisyonlarda çok daha acil ihtiyaçları varken bu pozisyona para harcamamalı. Fenerbahçe ise Diego ile yollarını ayıracak gibi gözüküyor. Salih Uçan ile birlikte Ramirez o bölgede çok ekstra katkılar verme potansiyeline sahip.

·         Mathieu Flamini
Arsenal’in 32 yaşındaki defansif orta saha oyuncusu. İlk Arsenal döneminde bir çıkış yapmış ve Milan’a transfer olmuştu. Ancak o günden sonra sürekli sakatlıklar yaşadı ve bir türlü form tutturamadı. Yaşı da artık iyice ilerledi. Bana kalırsa artık üst seviyede verim vermesi pek de mümkün değil. Büyük oranda performansa dayalı bir sözleşmeye ikna olmadığı takdirde uzak durulması gerektiğini düşünüyorum.

·         Facundo Roncaglia
Fiorentina’nın 29 yaşındaki Arjantinli stoperi. 2012 yılında Boca Juniors’tan transfer olduğu İtalyan ekibinde dört sezondur istikrarlı olarak forma giyen ve Fiorentina’nın son iki sezonda yaptığı çıkışta önemli katkısı bulunan bir oyuncu. Arjantin milli takımında da forma giymiş bir isim. İtalya bir stoperin tecrübe kazanmak için oynamak isteyebileceği ilk liglerden biridir. Bu sebeple Türkiye’de de katkı verebileceğini düşünüyorum. Ancak Galatasaray ve Beşiktaş’ta Chedjou, (eğer kalırsa) Marcelo gibi benzer tipte defans oyuncuları zaten var. Bu sebeple Fenerbahçe için değerlendirilmesi gereken bir futbolcu.

·         Daniel Agger
Bir başka tecrübeli stoper oyuncusu. İki sezondur alt yapısından yetiştiği Brondby’de forma giyiyor ancak biz onu 2006’da transfer olduktan sonra sekiz yıl formasını giydiği Liverpool’dan tanıyoruz. Özellikle İngiltere’deki ilk yıllarında oldukça iyi performanslar gösteriyordu. 2008 yılında ilk büyük sakatlığını yaşadı ve o sezon neredeyse hiç oynamadı, daha sonra tam da tekrardan formunu yakalamaya çalışırken 2010’da yeniden sakatlandı ve o sezonda da çok az maçta oynayabildi. Bu sakatlıktan da döndü ancak artık eski formundan çok uzaktı. İki sezondur ise ülkesinde forma giyiyor ve açıkçası ne durumda olduğunu hiçbirimiz bilmiyoruz. Bana kalırsa transferi, Türk takımlarının almaması gereken bir risk olur.

·         Oleksandr Gladkiy
Shakhtar Donetsk’in 28 yaşındaki Ukraynalı forvet oyuncusu. Uzun boyu ve pivot özellikleriyle ön plana çıkan ve oynamasının yanında etrafındaki hücumcuları da oynatan yapıda bir forvettir. Ukraynalı oyuncuların ülke dışında genellikle adaptasyon problemleri yaşadığını biliyoruz ancak Gladkiy çalışkanlığı ile olmasa bile çevresindeki hücumculara pozisyon yaratmasıyla Türkiye liginde Elmander’in yarattığa benzer bir etki yaratabilir. Şampiyonlar Ligi ön elemesinde Shakhtar’ın Fenerbahçe’yi 3-0 mağlup ettiği maçta da iyi oynamış ve bir de gol atmıştı. Beşiktaş’ın forvet ihtiyacı gözükmüyor ancak bence hem Fenerbahçe hem de Galatasaray onu transfer etmek için çabalamalı.

·         Cristian Zapata
On bir yıldır Avrupa’da oynayan 29 yaşındaki Kolombiyalı stoper. 2005 yılında gittiği Udinese’de altı yıl boyunca üst düzey bir performans göstererek Villareal’e transfer oldu. Ancak bir yıl sonra İtalya’ya döndü ve üç sezondur Milan forması giyiyor. Ancak form düzeyi oldukça düşük ve performansı istikrarsız. Bana kalırsa bir stoper olarak hiç de ideal bir oyuncu değil. Takımın en arkasında oynayacak oyuncu diğer arkadaşlarına ve tribünlere güven vermelidir. Eğer bu güveni aşılayabilirse sırf o atmosfer bile rakip forvetleri etkisi altına alabilir. Bu açıdan Zapata’nın güven verebilecek bir stoper olduğunu düşünmüyorum.

·         Hatem Ben Arfa
17 yaşından itibaren üst seviyede oynayan ve çok daha büyük bir yıldız olması beklenen bir oyuncuydu. Ancak disiplinsizliği sebebiyle takım takım dolaştı ve artık 29 yaşına geldi. Yine de öyle büyük bir yeteneği var ki hala adı Barcelona gibi kulüplerle anılabiliyor. Türkiye’ye geleceğini zannetmiyorum. Zaten geçtiğimiz günlerde 15 önemli kulübün kendisine talip olduğunu açıklamıştı.

·         Steve Mandanda
Marsilya’nın 31 yaşındaki Fransız kalecisi ve kaptanı. Devre arasında Beşiktaş’a transferi gündeme gelmişti ancak taraflar anlaşamadı ve Beşiktaş Boyko’yu getirdi. Türkiye’de Mandanda’ya ihtiyacı olan bir kulüp olduğunu düşünmüyorum.

·         Nicolas N'Koulou
Yine Marsilya’dan bir oyuncu. 26 yaşındaki Kamerunlu stoperleri. Ligimizde oynayan Chedjou ve Dany ile milli takımda da beraber oynuyor ancak çok da başarılı oldukları söylenemez. Zaten hepsi benzer özelliklere sahip stoperler. Fenerbahçe Kjaer’in yanına monte ederse önemli bir ikili yakalayabilir. Ancak Galatasaray ve Beşiktaş’ın N’Koulou tipinde bir stopere ihtiyacı olmadığı görüşündeyim.

·         Andrija Zivkovic
Partizan’ın 19 yaşındaki yıldız adayı. Hücum bölgesinde her iki kanatta da forma giyebilen sol ayaklı bir yetenek. Sırbistan Ligi’ni takip edemediğimiz için son durumunu bilmiyoruz. Ancak ben onun da bu yaşta Türkiye’ye gelebileceğini düşünmüyorum. Çünkü dünyada birçok kulübün radarında olan bir futbolcu. Muhtemelen İngiltere’nin büyüklerinden biri onun bonservisini alarak onu Hollanda veya Belçika’daki pilot kulüplerine kiralayacaktır.

·         Cheick Diabaté
Bordeaux’nun 28 yaşındaki 1,94’lük Malili forveti. Etkileyici bir fizik gücüne sahip. Teknik kapasitesi ve hızı üç büyüklerin direkt oyuncusu olabilmesi için yeterli değil. Ancak özellikle iç sahada kapalı futbol oynayarak büyük takımların hücum organizasyonlarını felç etme odaklı futbol oynayan bazı Anadolu takımlarıyla oynanacak maçlarda fark yaratabilecek bir oyuncu haline gelebilir. Uygun bir kontrata ikna olması halinde forvet rotasyonunda değerlendirilebilecek bir isim.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder