Üç büyüklerin kadrolarında görmek
isteyebileceği ve sezon sonunda bonservislerini eline alacak oyuncuların bir
listesini yaptım. Bakalım Eylül ayına dek bu isimlerden Türkiye’ye gelen olacak
mı?
·
Martín Cáceres
Juventus’un Uruguaylı defans oyuncusu. 29
yaşında, yani Türkiye ligini tercih etmeyi düşünebileceği yıllara gelmiş. Bu
sezon İtalya Ligi’ni zirvede bitiren Juve’de pek forma şansı bulamamış; lig ve
kupada toplam 9 maçta oynayabilmiş. Aynı şekilde bir önceki sezonda da 14 maçta
forma şansı bulmuş. Juventus gibi sezonda 50+ müsabaka oynayan bir takımın
oyuncusu için bunlar çok düşük rakamlar. Az forma şansı bulmasının asıl sebebi
performansı değil, geçirdiği sakatlıklar. Bu sezon sakatlıkları sebebiyle
kaçırdığı maç sayısı 33!
Üç büyük kulübün de stoper rotasyonlarında
problemler bulunduğundan, sağlıklı bir Caceres her üç takımda da önemli
katkılar verebilecek bir oyuncu. Özellikle Uruguay milli takımında uzun süredir
Muslera birlikte oynadıkları düşünüldüğünde Galatasaray için bir fırsat
transferi olabilir. Ancak sonuçta iki sezondur sakatlıktan başını kaldıramamış
bir oyuncu, bir dizi sağlık testine sokmadan transfer etmek büyük bir hata
haline dönebilir.
·
Miguel
Veloso
Dinamo Kiev’in 30 yaşındaki Portekizli orta
saha oyuncusu. 2012’de Genoa’dan transfer edildikten sonra senede 30 maç
ortalamayla oynamış, istikrarlı bir oyuncu. Kiev ile biri bu sezon olmak üzere
iki de şampiyonluk yaşadı. Ayrıca Portekiz milli takımına düzenli olarak
çağırılıyor ve forma giyiyor. Tip olarak Emre Belözoğlu’na benzettiğim bir
oyuncudur. Orta sahada kalıplı bir oyuncu olmamasına karşın terinin son
damlasına kadar savaşır. Toplu oyunda da etkili olabilen, pas oyununa
rahatlıkla ayak uydurabilecek bir isim. Aslında ondan beklentiler Avrupa’nın
daha büyük kulüplerinde oynamasıydı ancak bunu gerçekleştiremedi.
Dört sezondur Ukrayna gibi sert bir ligde,
Kiev gibi şampiyonluk baskısının olduğu bir takımda istikrarlı olarak oynuyor.
Bu sebeple özellikle Galatasaray ve Fenerbahçe kadrolarında çok büyük bir etki
gösterecektir. Yaşı itibariyle de artık Türkiye’yi tercih edebilecek bir
konumda olduğunu düşünüyorum. Aslında orta sahasında çok büyük sıkıntılar
yaşayan Galatasaray için kaçırılmaması gereken bir fırsat ancak Veloso’nun
Avrupa kupalarından men edilmiş ve maaş bütçesinde üst sınır bulunan
Galatasaray’a transferi bence büyük sürpriz olur. Fenerbahçe fırsatı
değerlendirirse bu sezon Diego ve Souza ile kapatamadığı iki yönlü orta saha
açığını Veloso ile doldurup rahatça arkasına yaslanabilir.
·
Fernando
Torres
Bu sezon Atletico’nun Milan’dan kiralık
olarak oynattığı 32 yaşındaki İspanyol yıldız. Martinez’in Çin’e satılmasından
sonra takımın birinci forveti haline geldi, Simeone ona 43 maçta forma vermiş,
o da 12 gol 5 asistlik katkı yapmış. Bu doğrultuda Atletico’nun, Milan ile
sözleşmesi biten bu oyuncusuyla kontrat yaparak devam etmesi hiç de küçük bir
ihtimal değil. Ancak Simeone’nin elinde Griezmann gibi bir yıldız ve Correa ile
Vietto gibi genç, potansiyelli forvet oyuncuları bulunuyor. Ayrıca Villareal’e
kiralanan Leo Baptistao da (eğer satın alma opsiyonu kullanılmazsa) geri
dönecek. Atletico’nun Simeone sonrası yönetiliş şeklini düşündüğümüzde 32
yaşındaki Torres ile kontrat yaparak devam etmeleri benim için büyük sürpriz
olur.
Yine üç büyüklerin üçünün de transfere
ihtiyaç duyduğu bir bölge. Tabii Beşiktaş Gomez’i takımda tutabilirse böyle bir
transfere gerek kalmaz. Ancak Fenerbahçe’nin de ihtiyacı olan forvet tipi
Torres ile örtüşmüyor. Zaten Van Persie gibi pahalı ve yaşlı bir star varken
bir benzerini yüksek maliyetle getirmeyi deneyeceklerini sanmıyorum, hele ki
aldıkları son İspanyol forvet düşünülürse. Galatasaray’ın da Torres’in ismine
harcayacak parası olduğunu düşünmüyorum. Bana kalırsa Torres ABD futbol ligi
takımlarından birine transfer olacak.
·
David
Villa
Bir başka İspanyol yıldız forvet. Artık 34
yaşında ve geçtiğimiz sezon Avrupa kariyerini sonlandırarak New York City’nin
yolunu tuttu. Bence bu saatten sonra Doğu Avrupa’ya dönmesi imkansız.
Amerika’da devam edecektir. Ancak 1 Temmuz itibariyle o da boşta.
·
Gregory van
der Wiel
28 yaşındaki Hollandalı sağ bek oyuncusu. Etkileyici
Ajax kariyerinin ardından elit bir sağ bek olarak büyük takımlarda
yıldızlaşması bekleniyordu. Transfer olduğu PSG’de dört yıldır ortalama 35 maçta
oynadı. Yaptığı gol ve asist katkısı da bir bek oyuncusu için gayet ideal.
Ancak Fransa liginde PSG’nin hegemonyasını hesaba kattığımızda bu rakamlar elit
takımlarda devam edebilmesi için çok da yeterli değil. Çünkü özellikle
Şampiyonlar Ligi üst turlarında ve güçlü rakipler karşısında iyi performanslar
gösteremedi. Bu sebeple PSG’nin onunla devam edeceğini zannetmiyorum.
Beşiktaş ve Galatasaray için sağ bekte sınıf
atlatacak bir transfer olur. Nitekim iki takımda da bu bölgeden beklenen verim
alınamıyor. Ancak Wiel çok maliyetli bir oyuncu. Galatasaray için zaten çok
savruk bir harcama olacaktır ama Beşiktaş Şampiyonar Ligi’ni düşünerek şansını
deneyebilir. Fenerbahçe’nin ise sağ bek ihtiyacı yok. Yine de van der Wiel’in
Türkiye’ye transferi bence pek mümkün değil.
·
Felipe
Pardo
Olimpiakos’un 25 yaşındaki Kolombiyalı kanat
oyuncusu. Yıldızı Braga’da parlamış bir oyuncu. Fiziksel olarak kuvvetli ve
skora etki eden tarzda bir yapısı var. Ancak istikrarsız ve tek yönlü bir hücum
silahıdır. Olimpiakos’ta 31 maçta oynayıp 8 gol 7 de asist yapmış. Kötü
rakamlar değil ancak oyun tarzı bakımından üç büyüklerde iş yapabilecek bir
oyuncu olduğunu düşünmüyorum.
·
Roman Neustädter
Schalke 04’te dört sezondur forma giyen 1.90
boyunda, 28 yaşındaki Rus stoper ve ön libero. Dört sezondur Schalke gibi
Almanya’nın iddialı ekiplerinden birinde harika bir istikrar ile sezonda
ortalama 40 maç oynayan bir oyuncu. 28 yaşında olmasına rağmen müthiş tecrübeli
bir isim. Schalke bu 4 sezonun üçünde Şampiyonlar Ligi’nde en iyi 16 takım
arasına kaldı ve Roman bu maçların tümünde 90 dakika oynadı. Geçtiğimiz sezona
dek onu sıklıkla ön libero pozisyonunda izledik. Hatta 2012-2013 sezonunda
Galatasaray’a elendikleri iki maçta da ön liberoda görev yapmıştı. Pozisyon
bilgisi ve sertlik yönünden üst düzey bir oyuncu olsa da topa hükmeden bir
takımda orta saha oynarken çabuk olmaması ve şut tehdidi bulunmaması sebebiyle
çok da verimli olması beklenemez. Ancak bu sezonun neredeyse tamamında stoperde
oynadı ve bence kendini buldu.
Fellik fellik stoper arayan üç büyüklerin
kapısında yatması gereken bir oyuncu. Beşiktaş’ta Rhodolfo ve Fenerbahçe’de
Kjaer ile benzer yönleri çoğunlukta olduğundan onlar daha farklı özellikte
stoperlere yönelebilir tabii ki ancak Galatasaray için adeta aranan kan
diyebiliriz. Roman’ı bonservis ödemeksizin transfer edip takımına kazandıran
takım bana kalırsa defansını sağlama almış demektir. Ancak onu en verimli
yaşlarında Türkiye’ye getirmek için önemli bir yıllık ücretin gözden
çıkarılması gerektiği kesin.
·
Riccardo Montolivo
Yıldızı Fiorentina’da parlayan ve son dört
yıldır Milan’da oynayıp kaptanlığa yükselmiş olan 31 yaşındaki İtalyan orta
saha oyuncusu. Gerçekten çok dengeli ve tecrübeli bir oyuncu. Onu İtalyan orta
sahalar arasında Pirlo ekolünü benimsemiş bir futbolcu olarak tanımlayabiliriz.
Bu sebeple yanında fiziksel potansiyeli üst düzey ve argoda ‘ciğersiz’ olarak
tanımlayabileceğimiz bir partneri bulunmadığında iyi yönlerinden çok defoları
ile karşılaşabileceğiniz tipte bir orta saha oyuncusu. Türkiye ligine uyum
sağlaması bence zor gözüküyor. Ancak Milan’da kazandığı paraları bu saatten
sonra Batı Avrupa’da yakalaması zor. Bu sebeple Türkiye onun ilgisini çekiyor
olabilir.
·
Havard Nordtveit
2011’de Borussia Mönchengladbach birinci takımına yükselen ve 5 yıldır orta sahada düzenli olarak forma
giyen 25 yaşındaki Alman oyuncu. Aslında bu oyuncunun artık Türkiye’ye bedelsiz
olarak transfer olma ihtimali yok çünkü Bilic’li West Ham ona çoktan imza
attırdı. Ancak yine de listeye yazmak istedim çünkü özellikle de Galatasaray,
Nordveit’e imza attıramayarak arayıp da bulamayacağı bir fırsatı kaçırmıştır.
Bu yaşında böyle bir tecrübe sahibi ve aynı zamanda tam da takımın orta sahadaki
ihtiyacı olan tipteki yapısıyla Galatasaray için bulunmaz bir Hint kumaşıydı.
Belki de teklif yapılmış ancak Nordtveit Avrupa’da olmayan bir Galatasaray’ı
tercih etmemiştir, bu da olası. Fakat eğer gözden kaçırıldıysa gerçekten büyük
bir idari hatadır.
·
Junior Hoilett
Dört sezondur QPR’da forma giyen 25 yaşındaki
Jamaika asıllı Kanadalı oyuncu. Özellikle 2011-2012 sezonunda Blackburn’de
gösterdiği 7 gol 7 asistlik performansla dikkat çekmişti. O yıllarda sol bekte
de değerlendiriliyordu ancak QPR’da çoğunlukla sol kanadın hücum bölgelerinde
kullanıldı. QPR’ın Premiere Lig’de oynadığı sezonlarda daha az forma şansı
bulmuş olsa da sezonda ortalama 30 maç ve üzerinde oynuyor. Atletik
özellikleriyle ön plana çıkan bir oyuncudur. Üç büyüklerde ilk on bir oyuncusu
olarak katkı vermesi bana kalırsa kolay değil ancak rotasyonu kuvvetlendirmek
adına düşünebilecek bir isim. Yaşı itibariyle de gelişime açık bir futbolcu.
“Kanadalı adamdan futbolcu mu olur” diyenler varsa da referans olarak
göstereceğim isim Atiba olur. Fiziksel özellikleriyle ön plana çıktığı için
ligimize uygun bir futbolcu olduğunu düşünüyorum.
·
Sofiane
Feghouli
Valencia’nın 26 yaşındaki Cezayirli yıldız
oyuncusu. Geçtiğimiz yaz Fenerbahçe’nin onu transfer etmek için uzun süre
uğraştığını biliyoruz. Ancak kulüpler anlaşamayınca Fenerbahçe Markoviç’i
kiralamayı tercih etmişti. Şimdi ise Markoviç’ten verim alınamadı ve muhtemelen
Liverpool’a dönecek ve Feghouli de Valencia ile sözleşme uzatmadı ve sezon sonu
serbest kalacak. Yani her şey bu transferin gerçekleşmesi için müsait
gözüküyor. Bonservisi elinde olacağından Türkiye’ye gelmek için oldukça yüksek
bir yıllık ücret talep edecektir. Fenerbahçe ya da diğer büyük kulüpler bunu
ödemeyi göze alırsa önemli bir yıldızı ideal bir yaşta kadrosuna katmış olur.
Tek soru işareti ise bu sezon yaşadığı sakatlık ve sezon sonu kadro dışı
bırakılması sebebiyle çok maç kaçırmış olması.
·
Leandro
Damiao
Bu sezonu Real Betis’de geçiren 26 yaşındaki
Brezilyalı forvet oyuncusu. Özellikle çok genç yaşlarda Internacional’de
gösterdiği performansla Avrupa kulüplerinin takibine girmişti. Ancak her geçen
sezon performansı biraz daha düştü. Bu sezon bedelsiz olarak transfer olduğu
Betis’de ise sadece üç maça çıktı ve gol atamadı. Çok yüksek gol rakamları
zaten hiçbir zaman olmadı ama pivot santrafor olarak nitelendirdiğimiz tanıma
uyduğu ve Brezilyalı olduğu için ondan beklentiler hep yüksekti. Garanti
ücretin minimumda tutularak performansa dayalı bir sözleşme yapılması halinde
bir fırsat transferi olabilir. Ancak İspanya gibi pasa dayalı ve akışkan oyunun
oynandığı bir ligde bile performans veremeyen bir forvetin Türkiye’de pek de
etkili olabileceğini düşünmüyorum.
·
Darijo
Srna
Shakhtar Donetsk’in 34 yaşındaki Hırvat
kaptanı. 2003’ten bu yana Ukrayna’da Lucescu ile birlikte kazanılmadık kupa
bırakmadı. Gerek kulüp takımı gerek milli takım tecrübesi inanılmaz. Ukrayna
gibi bir ligde sert zemin ve savunma takımlara karşı oynamasına rağmen tam bir
asist makinası. Ligimize gelirse Cicinho’nun Sivas’ta yaptığı etkiyi üç
büyüklerde yapabileceğini tahmin ediyorum. İnanılmaz istikrarlı bir oyuncu
olduğundan Türkiye’de en az iki sezon daha katkı verebileceğini düşünüyorum. 34
yaşında Avrupa’da çok iyi bir sözleşme bulamayacağı aşikar, iç savaş sebebiyle
Ukrayna’ya veda etmesi de büyük bir ihtimal. Yani eğer Arap yarımadası, ABD
veya Çin liglerini tercih etmek için birkaç yıl daha beklemek niyetindeyse
Türkiye onun için cazip olabilir.
·
Tom Huddlestone
Üç sezondur Hull City’de forma giyen 29
yaşındaki İngiliz defansif orta saha oyuncusu. Uzun boyu ve güçlü fiziği ile
etkili olan bir futbolcudur. Bir dönem Tottenham’da yakaladığı form ile
İngiltere milli takımına kadar yükselmişti ancak o seviyelerde tutunamadı ve
son 5 yıldır alt seviyelerde oynuyor. Özellikle Galatasaray’da defansif orta
saha bölgesi bomboş olduğu için o rotasyonda değerlendirilmek üzere
düşünülebilir. Ancak İngiliz futbolcuların ada dışına çıkmayı pek tercih
etmediği ve çıksa da başarılı olamadığını biliyoruz.
·
Gaston
Ramirez
Geçtiğimiz sezonlarda Galatasaray ile adı
anılmış olan 25 yaşındaki Uruguaylı orta saha oyuncusu. Özellikle 2012 yılında
İtalya’da yaptığı çıkış ile isminden söz ettirdi ve büyük beklentilerle Premier
Lig’e transfer oldu. Ancak orada dönemsel olarak formsuzluk ve sakatlıklar
sebebiyle düzenli olarak forma giyemedi ve beklenen patlamayı yapamadı. Ancak
hala 25 yaşında olduğunu da unutmamak gerek, gelişime hala açık ve hala Uruguay
milli takımının bir mensubu. Üç büyüklerde patlama yapmaya müsait bir oyuncu
olduğunu düşünüyorum ancak Beşiktaş’ın bir ofansif orta sahaya ihtiyacı yok.
Galatasaray Sneijder’e sahip ve elinde Bilal ile Çolak varken, hem de diğer
pozisyonlarda çok daha acil ihtiyaçları varken bu pozisyona para harcamamalı.
Fenerbahçe ise Diego ile yollarını ayıracak gibi gözüküyor. Salih Uçan ile
birlikte Ramirez o bölgede çok ekstra katkılar verme potansiyeline sahip.
·
Mathieu
Flamini
Arsenal’in 32 yaşındaki defansif orta saha
oyuncusu. İlk Arsenal döneminde bir çıkış yapmış ve Milan’a transfer olmuştu.
Ancak o günden sonra sürekli sakatlıklar yaşadı ve bir türlü form tutturamadı.
Yaşı da artık iyice ilerledi. Bana kalırsa artık üst seviyede verim vermesi pek
de mümkün değil. Büyük oranda performansa dayalı bir sözleşmeye ikna olmadığı
takdirde uzak durulması gerektiğini düşünüyorum.
·
Facundo
Roncaglia
Fiorentina’nın 29 yaşındaki Arjantinli
stoperi. 2012 yılında Boca Juniors’tan transfer olduğu İtalyan ekibinde dört
sezondur istikrarlı olarak forma giyen ve Fiorentina’nın son iki sezonda
yaptığı çıkışta önemli katkısı bulunan bir oyuncu. Arjantin milli takımında da
forma giymiş bir isim. İtalya bir stoperin tecrübe kazanmak için oynamak
isteyebileceği ilk liglerden biridir. Bu sebeple Türkiye’de de katkı
verebileceğini düşünüyorum. Ancak Galatasaray ve Beşiktaş’ta Chedjou, (eğer
kalırsa) Marcelo gibi benzer tipte defans oyuncuları zaten var. Bu sebeple
Fenerbahçe için değerlendirilmesi gereken bir futbolcu.
·
Daniel
Agger
Bir başka tecrübeli stoper oyuncusu. İki
sezondur alt yapısından yetiştiği Brondby’de forma giyiyor ancak biz onu 2006’da
transfer olduktan sonra sekiz yıl formasını giydiği Liverpool’dan tanıyoruz.
Özellikle İngiltere’deki ilk yıllarında oldukça iyi performanslar gösteriyordu.
2008 yılında ilk büyük sakatlığını yaşadı ve o sezon neredeyse hiç oynamadı,
daha sonra tam da tekrardan formunu yakalamaya çalışırken 2010’da yeniden
sakatlandı ve o sezonda da çok az maçta oynayabildi. Bu sakatlıktan da döndü
ancak artık eski formundan çok uzaktı. İki sezondur ise ülkesinde forma giyiyor
ve açıkçası ne durumda olduğunu hiçbirimiz bilmiyoruz. Bana kalırsa transferi, Türk
takımlarının almaması gereken bir risk olur.
·
Oleksandr
Gladkiy
Shakhtar Donetsk’in 28 yaşındaki Ukraynalı
forvet oyuncusu. Uzun boyu ve pivot özellikleriyle ön plana çıkan ve
oynamasının yanında etrafındaki hücumcuları da oynatan yapıda bir forvettir.
Ukraynalı oyuncuların ülke dışında genellikle adaptasyon problemleri yaşadığını
biliyoruz ancak Gladkiy çalışkanlığı ile olmasa bile çevresindeki hücumculara pozisyon
yaratmasıyla Türkiye liginde Elmander’in yarattığa benzer bir etki yaratabilir.
Şampiyonlar Ligi ön elemesinde Shakhtar’ın Fenerbahçe’yi 3-0 mağlup ettiği
maçta da iyi oynamış ve bir de gol atmıştı. Beşiktaş’ın forvet ihtiyacı
gözükmüyor ancak bence hem Fenerbahçe hem de Galatasaray onu transfer etmek
için çabalamalı.
·
Cristian
Zapata
On bir yıldır Avrupa’da oynayan 29 yaşındaki
Kolombiyalı stoper. 2005 yılında gittiği Udinese’de altı yıl boyunca üst düzey
bir performans göstererek Villareal’e transfer oldu. Ancak bir yıl sonra İtalya’ya
döndü ve üç sezondur Milan forması giyiyor. Ancak form düzeyi oldukça düşük ve
performansı istikrarsız. Bana kalırsa bir stoper olarak hiç de ideal bir oyuncu
değil. Takımın en arkasında oynayacak oyuncu diğer arkadaşlarına ve tribünlere
güven vermelidir. Eğer bu güveni aşılayabilirse sırf o atmosfer bile rakip
forvetleri etkisi altına alabilir. Bu açıdan Zapata’nın güven verebilecek bir
stoper olduğunu düşünmüyorum.
·
Hatem
Ben Arfa
17 yaşından itibaren üst seviyede oynayan ve
çok daha büyük bir yıldız olması beklenen bir oyuncuydu. Ancak disiplinsizliği
sebebiyle takım takım dolaştı ve artık 29 yaşına geldi. Yine de öyle büyük bir
yeteneği var ki hala adı Barcelona gibi kulüplerle anılabiliyor. Türkiye’ye
geleceğini zannetmiyorum. Zaten geçtiğimiz günlerde 15 önemli kulübün kendisine
talip olduğunu açıklamıştı.
·
Steve
Mandanda
Marsilya’nın 31 yaşındaki Fransız kalecisi ve
kaptanı. Devre arasında Beşiktaş’a transferi gündeme gelmişti ancak taraflar
anlaşamadı ve Beşiktaş Boyko’yu getirdi. Türkiye’de Mandanda’ya ihtiyacı olan
bir kulüp olduğunu düşünmüyorum.
·
Nicolas N'Koulou
Yine Marsilya’dan bir oyuncu. 26 yaşındaki
Kamerunlu stoperleri. Ligimizde oynayan Chedjou ve Dany ile milli takımda da
beraber oynuyor ancak çok da başarılı oldukları söylenemez. Zaten hepsi benzer
özelliklere sahip stoperler. Fenerbahçe Kjaer’in yanına monte ederse önemli bir
ikili yakalayabilir. Ancak Galatasaray ve Beşiktaş’ın N’Koulou tipinde bir
stopere ihtiyacı olmadığı görüşündeyim.
·
Andrija
Zivkovic
Partizan’ın 19 yaşındaki yıldız adayı. Hücum
bölgesinde her iki kanatta da forma giyebilen sol ayaklı bir yetenek. Sırbistan
Ligi’ni takip edemediğimiz için son durumunu bilmiyoruz. Ancak ben onun da bu
yaşta Türkiye’ye gelebileceğini düşünmüyorum. Çünkü dünyada birçok kulübün
radarında olan bir futbolcu. Muhtemelen İngiltere’nin büyüklerinden biri onun bonservisini alarak onu Hollanda veya Belçika’daki pilot kulüplerine kiralayacaktır.
·
Cheick Diabaté
Bordeaux’nun 28 yaşındaki 1,94’lük Malili
forveti. Etkileyici bir fizik gücüne sahip. Teknik kapasitesi ve hızı üç
büyüklerin direkt oyuncusu olabilmesi için yeterli değil. Ancak özellikle iç
sahada kapalı futbol oynayarak büyük takımların hücum organizasyonlarını felç
etme odaklı futbol oynayan bazı Anadolu takımlarıyla oynanacak maçlarda fark
yaratabilecek bir oyuncu haline gelebilir. Uygun bir kontrata ikna olması
halinde forvet rotasyonunda değerlendirilebilecek bir isim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder